Değişim korkunç, aynı kalmak daha korkunç*
- taliaemolina
- Jun 13
- 1 min read
Updated: Jun 14

Neden hep aynı hikayenin kahramanıyız? Neden hep aynı ilişkiler, aynı hisler, aynı yaralar? Zaman, mekan, yüzler değişse de, baki kalan hep aynı acılar… Hikayemize prangalanıp esir mi düştük, yoksa aynı hikayeyi her seferinde baştan mı yazıyoruz?
Bu zamana kadar senaryosunu adınız kadar iyi bildiğiniz hikayelerin baş kahramanı olduğunuzu hissetmiş olabilirsiniz. “Neden benim başıma geliyor?” diye isyan etmiş, cevabı alın yazınızda, yıldızlarda, kitaplarda aramış olabilirsiniz. Oysa cevap ne esirmişsinizcesine bir dış güçte, ne de laboratuvar ortamında çözebileceğiniz kadar avucunuzun içinde.
Aynı hikayenin baş kahramanı olmak, psikanalizde “yineleme zorlantısı” olarak bilinir. Sigmund Freud, kişinin biliçdışında çözümleyemediği travmalarını tekrardan yaşama eğilimi içinde olduğunu söyler. Erken çocukluk dönemlerine ait deneyimler, kişiye farkında olmadan hayat boyu eşlik eder. Zaman, mekan ve kişiler değişse de, bunların biliçdışındaki ruhsal temsilleri çocukluk çağında yatar. O dönemlerde ruhsallığımıza gömülmüş duygular ve döngüler tekrar ortaya çıkar. Hep aynı ilişkileri, aynı hisleri ve aynı yaraları yaşayıp dururuz. Bir gün onları onarabilme umuduyla…

İşte psikoterapi, bu döngünün ilk defa fark edildiği yerdir. Terapi süreci içinde “neden hep aynı” olduğunu konuştukça ve anlamlandırdıkça bilinçdışının karanlığına ışık düşer. İlk defa, kendimizi fark etmeye başlarız. Kimi zaman, terapiste yönelik ortaya çıkan duygular ve düşünceler de içinde bulunulan “yineleme zorlantısı”nın bir parçasıdır. “Yineleme zorlantısı” terapötik ilişkinin içinde yaşandığında, bu sefer aynı hikayenize farklı bir son yazabilmek mümkün olur.

Geçmişi, bugün geriye dönüp değiştirmek mümkün değil. Ancak, bu deneyimlerin sizde bıraktığı izleri ruhsal olarak onarmak mümkün. Bu onarım, terapi sürecinde gerçekleşir. Geçmişten farklı olarak, daha önce duyulmamış olan şimdi terapist tarafından duyulur. Nihayet yineleme, amacına ulaşır: Anlaşılmak
Comments