"Mutluluğun Başka Yerde Olduğu Avuntusu"

Kuru Otlar Üstüne (2023)

Sıfırdan, tertemiz bir sayfa açmakla, geçmişin ve tüm zorlukların geride kalacağına inanmak isteriz. Yeni bir başlangıcın, her şeyi unutturacağına dair içimizde bir avuntu taşıyabiliriz. Bu avuntuyu taşıyabilmenin tek yolu bazı gerçekleri inkar etmekle mümkün: nereye gidersek gidelim, kendimizi de beraberimizde götürürüz.

Tüm yaşantımızın izlerini ruhsallığın bavulunda yanımızda taşıdıkça, hiçbir şeyi tam anlamıyla geride bırakmak, geçmişi silip, temize çekebilmek aslında pek mümkün değildir. 

Geçmişten köşe bucak kaçıp, onu silmek değil, onun içimizde yarattığı ağırlığına anlam verebilmek ve içsel olarak çözümleyebilmek bizi özgürleştirir. Durmaksızın koşarak ve kaçarak, kendimizden uzaklaşmamız mümkün değil.

“Mutluluğun başka yerde olduğu avuntusu”yla kaçmak yerine, kaçtığımız şeylerle yüzleşip, onları anlamlandırdığımızda artık biraz dinlenebilir ve “kaçma zorunluluğu” ile değil, sadece kendimiz için yola çıkabiliriz.